Saç dökülmesi neden meydana gelir?
Saç folikülleri kendilerini tamamen yenileyebilme özelliğine sahiptir, bu nedenler saç kılları büyür, dökülür ve tekrar çıkar. Sağlıklı bir insanda saç foliküllerinin yaklaşık %90’ı anagen adı verilen büyüme fazında, %1’i geçiş evresi olarak adlandırılan katagen fazında ve %10 kadarı da telogen yani dökülme fazındadır. Büyüme evresi yaklaşık 3 yıl, dökülme evresi de 3 ay kadar sürer. Bazı çevresel, bireysel, psikolojik, hormonal faktörler, kronik hastalıklar ve ilaçlar saçın bu sağlıklı, normal döngüsünü etkileyerek saçlarda dökülmeye neden olabilmektedir.
Saç dökülmesi, saçın büyüme döngüsündeki bozukluklarla ilişki olarak ortaya çıkan skar (kalıcı hasar, iz) bırakmayan ve saçın yapısında bulunan kök hücre alanına zarar verip saçta geri dönüşümsüz hasar (skar) bırakan saç dökülmeleri olarak ikiye ayrılmaktadır.
Saç dökülmesi türleri nelerdir?
Saçın büyüme döngüsündeki anormallikler ile ilgili olarak ortaya çıkan ve skar bırakmayan (geri dönüşümlü) saç dökülmeleri arasında telogen effluvium, alopesi areata (saç kıran) ve erkek/kadın paternli alopesi yer alır. Saç folikülünün yapısında bulunan kök hücre bölgesine zarar verip, kalıcı saç kaybına yol açan saç hastalıkları arasında liken planopilaris, frontal fibrozan alopesi ve diskoid lupus eritematozus yer alır.
Telogen effluviumun sebepleri nedir ve nasıl tedavi edilir?
Telogen effluvium sık karşılaşılan bir saç kaybı türüdür, saçın büyüme fazının kısalması nedeni ile dökülme fazına hızlı bir geçiş olmasından dolayı görülür. Doğum sonrası dönemde, hormonal bozukluklarda, hızlı ve kontrolsüz kilo kaybında, ağır bir cerrahi operasyon sonrasında, akut ve kronik sistemik hastalıklarda ve fizyolojik ve metabolik stres varlığında telogen effluvium gözlenebilmektedir.
Telogen effluvium kaynaklı saç dökülmelerinde altta yatan neden tespit edilip, uygun tedavi verildiğinde saç kaybı azaltılabilir ve saçların yeniden uzaması sağlanabilir. Bu tür saç dökülmesinin tespit edildiği hastalarda, kanda tiroid ve demir değerleri kontrol edilmeli; bunun dışında fizik muayene ve hastanın hikayesi ile uyumlu ise total/serbest testosteron, çinko, D vitamini, E vitamini gibi diğer tetkikler de istenebilir. Kansızlık veya demir depolarında azalma tespit edildiğinde mutlaka replasman verilmelidir.
Tedavi olarak saç dökülmesini azaltan topikal şampuanlar, topikal minoksidil veya prokapil sprey, biotin, çinko, B vitaminleri ve biyoaktif peptidoglikanları içeren vitamin takviyeleri denenebilir.
Androgenetik alopesi (erkek ve kadın paternli saç dökülmesi) nedir ve nasıl tedavi edilir?
Androgenetik alopesi, kadın ve erkek tipi saç dökülmesi olarak adlandırılır ve erkek hastalarda en sık görülen saç dökülmesi türüdür. Androgenetik alopesi, genetik olarak yatkınlığı olan bireylerde dihdrotestesteron dediğimiz hormonun saç folikülleri ve saçın büyüme fazı üzerindeki etkileri nedeni ile ortaya çıkar. Kadın hastalarda, kadın paternli saç dökülmesi ile beraber erkek tipi tüylenme tespit edildiğinde böbrek üstü bezi veya yumurtalık kökenli hiperandrojenizm ekarte edilmelidir.
Kadın ve erkek tipi saç dökülmesinde, topikal solüsyonlar, oral tedaviler dışında farklı cerrahi, kozmetik ve medikal cihaz tedavileri denenebilir. Saçlı deriye uygulanan %2-%5 formundaki topikal minoksidil solüsyonları, dihidrotestesteron sentezini önleyen ağızdan alınan finasterid tabletleri, düşük seviyeli lazer ışığı tedavileri androgenetik alopesi tedavisinde kullanılabilir.
Uzun dönemli stabil hastalık gözlenen bireylerde ise saç ekimi, saç protezi veya saç lifi gibi diğer tedaviler ve kamuflaj yöntemleri önerilebilir.