Kilo fazlalığı ve obezite son 40 yılda dünya çapında artarak neredeyse 3 katına artarak günümüzün en ciddi halk sağlığı sorunlarından biri olmuştur. Hatta Amerika Birleşik Devletleri’nde, tüm sağlık harcamalarının %20’sini yani yaklaşık 150-200 milyar dolarını obezite ile ilişkili sağlık sorunlarının tedavisine harcanmaktadır. Aynı şeklide çocuk ve ergenler arasında da obezite sıklığı, tüm dünyada artmış ve özellikle sanayileşmiş ülkelerde ürkütücü boyutlara (%1’lerden %10’lara) ulaşmıştır. Hatta gelişmiş ülkelerde çocuklarda kilo fazlalığı ve obezite sıklığı %10-20 arasında sık görülmektedir.
Çocuk ve ergenlik dönemindeki obezite, hem erişkin yaşlarda da devam edebilmesi hem de çok çeşitli sağlık problemlerine (çocuk yaş grubunda kemik, eklem, uyku problemleri ile erişkin yaşamda Tip 2 Diyabet, kalp-damar hastalıkları ve kanser) neden olabilmesi acısından büyük bir endişe kaynağıdır.
Büyümek ve gelişmek için çocuklar,yeterli kalori almaları zorunludur. Harcadığından çok daha fazla kalori alan çocuklarda, fazla kalori vücutta yağ olarak depolanmakta, kilo fazlalığı ve obeziteye neden olmaktadır.
Çocukluk çağı obezitesinin gelişmesinde, çok çeşitli faktörlerin neden olduğu karmaşık bir problemdir. Genel olarak çocukluk çağı obezitesine neden olan faktörleri gözden geçirecek olursak:
Aktif Video Oyunları
Son 40 yılda, dünya çapında çocuk ve ergenler arasında obezite sıklığı 8-10 katı kadar artmıştır. Çocukluk çağı obezitesi, insülin direnci, Tip 2 Diyabet, kalp-damar hastalıkları gibi birçok probleme neden olmaktadır.
Obezite, genellikle fazla gıda alınması ve yetersiz fiziksel aktivite nedeniyle yetersiz enerji harcanmasından kaynaklanan bir enerji dengesizliğinden kaynaklanmaktadır.
Günümüzde çocuk ve ergenler günlük zamanlarının çoğunu oturur pozisyonda geçirmektedir. Okul dışındaki zamanlarda da televizyon izlemek veya video oyunları oynamak gibi hareketsiz yaşam sürmektedirler.
Son yıllarda, fiziksel aktiviteyi artırmak, obezite önlemek ve obezitenin tedavisi için Aktif Video Oyunları önerilmektedir.
Aktif Video Oyunları, hareketsiz olan çocukların, daha aktif olmalarını sağlayabilir. Diğer taraftan toplum içinde egzersiz yapaya utanan veya zorluk çeken çocuklar için de faydalı olabilir. Unutulmaması gereken en önemli nokta, hareket ne kadar fazla ve uzun süreli olursa obezite tedavisinde o derece faydalı olur.
Genetik Yatkınlık
Vücuda alınan enerjinin %70-75’i bazal metabolizma hızı, %20-25’i fiziksel aktivite ve %5-10’u ise ısı üretimi için kullanılmaktadır. Burada genetik yatkınlık çok önemlidir.
-Genetik faktörler, vücutta yağ dağılımı, yağ birikimi ve obezite gelişiminde çok etkili ve önemlidir.
-Aile içinde obez bireylerin varlığı çocukların obez olma riskini arttırır.
-Anne ve babanın her ikisi birden obez ise çocukta obezite gelişme ihtimali yüzde 80 iken, sadece bir ebeveyn obez ise bu ihtimal yüzde 40’a düşer.
-İkiz çocuklarda genetik faktörlerin %60 kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Çevresel Faktörler
Çevresel faktörler, çocuklardaobeziteninen önemli nedenidir.
-Ya hareketsiz bir yaşam tarzı ya da ihtiyaçtan daha fazla kalori alımı gibi en önemli çevresel faktörlerdir.
-Çevresel faktörler, obezite gelişiminde önemlidir ancak çevresel faktörler, obezite gelişme riskinin sadece bir kısmını açıklamaktadır.
-Ancak çevresel faktörlerin değiştirilmesi obezite tedavisinde etkili ve önemli olduğu için değerlidir.
Doğum Haftası ve Doğum Ağırlığı
Doğum haftasına göre küçük (SGA) ya da büyük doğan (LGA) bebeklerde veya erken doğan bebeklerde (prematüre), obezite riski yüksektir. Ayrıca bu bebeklerde, insülin direnci, Tip2 Diyabet, kalp-damar hastalıkları gelişme riski de yüksektir.
Anne Sütü
Emzirme, çocukluk çağı obezitesine karşı koruyucu bir etkiye sahiptir.
-Süt çocukluğu döneminde yeterli anne sütü almayan çocuklarda obezite riski yüksektir. Diğer taraftan yeterli anne sütü alan çocuklarda obezite riski %25-50 azalmaktadır.
-Ek gıdaya 4 aydan önce başlanan bebeklerde obezite riski 6 kat kadar artmaktadır. Bu nedenle anne sütünün en az 6 ay tamamlanıncaya kadar verilmesi ve ek beslenmenin 6. Aydan sonra başlanması obeziteden korunmada önemlidir.
Beslenme
Yağ, şeker ve kalori içeriği yüksek olan yiyecek ve içecekleri çok tüketildiği ailelerin çocuklarında kilo fazlalığı ve obezite daha sık görülmektedir.
-Bu besinler, genellikle yüksek kalori içermesine rağmen vitamin ve mineraller açısından fakirdir.
-Tek yönlü beslenme (makarna, pilav vs), lifli gıdaların az tüketilmesi, yüksek kalorili besinlerin tüketilmesi, öğün sayısının fazla olması, porsiyonların büyük olması ve ailenin toplu olarak yemek yememesi gibi yanlış beslenme alışkanlıkları obezite riskini arttırır.
Şekerle Tatlandırılmış İçecekler
Şekerle tatlandırılmış içecekler, kahverengi şeker, glikoz, mısır şurubu, fruktoz, fruktozlu mısır şurubu, bal, laktoz, malt şurubu, maltoz, pekmez, ham şeker ve sükroz gibi çeşitli şekillerde ilave şekerlerle tatlandırılmış içeceklere verilen ortak isimdir. Kolalı içecekler, şeker ilave edilmiş meyve suları, enerji içecekleri, soğuk çay ve şekerli çaylar başlıca şekerle tatlandırılmış içeceklerdir.Şekerle tatlandırılmış içecekler, çocuklardakilo fazlalığı ve obezite gelişimine ciddi risk teşkil etmektedir.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki çocukların,günde ortalama 270 kcalşekerle tatlandırılmış içecek tükettiği saptanmıştır. Bu şekerle tatlandırılmış içecekler, günlük toplam kalori alımının yüzde %10-15 gibi ciddi bir oranını oluşturduğu saptanmıştır. Hatta ergen çocukların %25’i günde 750 ml’den fazla şekerle tatlandırılmış içecek tüketmektedir. Diğer gelişmiş ülkelerin çoğunda da, çocukların günlük tüketilen şekerli içecek miktarının çok fazla olduğu gösterilmiştir. Hatta ekonomik durumu düşük ve orta olan ülkelerde de şekerli içecek üretimi çılgın bir şeklide artmaktadır.Örneğin bir kutu gazlı içecek (330 ml) ortalama 40 gram şeker (yaklaşık 10 çay kaşığı: 140 kalori) içerir. Amerikan Kalp Birliği (AHA), 2-18 yaş arası çocuklar için şeker alımının günde 6 çay kaşığı (25 gram) altında tutulmasını önermektedir.
Diğer taraftan şekerli içecek tüketimi arttıkça, kilo fazlalığı ve obezite gelişmesi arasında doğrudan bir ilişki saptanmıştır. Şekerli içecekler çocuklarda ayrıca Tip 2 Diyabet, karaciğer yağlanması ve kalp-damar hastalıkları gibi hastalık risklerini arttırmaktadır.
Öneri: 1 yaşın altındaki bebeklerde, %100 meyve suyunun hiç kullanılmamasını önerilmemektedir. 1-6 yaş arası çocukların günde maksimum 180 ml(1 su bardağı: 200 ml) ve 6 yaşından büyük çocuklarda ise günde maksimum 360 ml(1 su bardağı: 200 ml) %100 meyve suyu tüketmesi önerilmektedir. Bundan fazla %100 meyve suyu tüketimi obezite riskini arttırır.Bu nedenle, mümkün olduğunca çocuklara %100 meyve suyu yerine meyve tüketilmesi önerilmektedir.
Ekran Karşısında Süre
Televizyon, video oyunları, bilgisayar, tablet ve akıllı telefon gibi ekran kullanım süresi ile obezite arasında çok güçlü ilişkiler olduğu göstermiştir. Ekran karşısından geçirilen süre ne kadar fazla ise çocuğun o derecede obez olduğu gösterilmiştir.
Ekran karşısında geçirilen sürenin artması ile obezitenin de artmasının en önemli 4 nedeni:
1. Ekrankarşısında geçirilen süre arttığında çocuklarınyüksek kalorili gıda tüketme, daha fazla yemek yeme, tokluk hissetmeme ve daha fazla kalori alımı söz konusudur.
2. Ekran maruziyeti esnasında çocuklar, yeme alışkanlıklarını değiştiren ve yüksek kalorili, düşük besleyici yiyecek ve içecek reklamlarına daha fazla maruz kalmaktadır.
3. Ekran maruziyeti esnasında çocuklarda yiyecek tercihlerinin ve iştah hormonlarının değiştiği ve daha fazla ara öğün tüketerek uyku problemlerine neden olmaktadır.
4. Sedanter yaşam tarzına neden olarak enerji harcanmasıazalır.
Tüm bu nedenlerden dolayı ekran karşısından geçirilen süreyi azaltmak önemlidir. Ekran karşısında geçirilen süre azaltılan çocuklarda, fizik aktivite süresinin arttığını saptanmıştır. Fiziksel aktivitenin artması da metabolik hızın artmasına ve çocuğun daha fazla kalori harcamasına neden olacaktır. Ayrıca ekran karşısında geçirilen süre azaldığında çocuğun, yüksek kalorili, düşük besleyici yiyecek ve içecek reklamlarına maruz kalmaması ve daha fazla yemek yemesi, daha fazla kalori alması söz konusu olmamaktadır.
Diğer taraftan sadece ekran karşısında gecen sürenin azaltılması durumunda bile, fiziksel aktivite artmasa bile, yüksek kalori alımı azalmakta ve çocuklar kilo vermektedir.
Aileler, çocuk ve ergenlerin ekran karşısındaki süreyi mutlaka sınırlandırılmalıdır ve ekran karşısındaki süre 2 saati kesinlikle geçmemelidir. Günlük veya haftalık programlar yapılmalıdır.
-Böylelikle yüksek kalorili ve düşük besleyici gıda tüketme, daha fazla yemek yeme, tokluk hissetmeme ve daha fazla kalori alımı söz konusu olmaz.
-Çocuklar daha kolay tokluk hisseder ve uyku problemleri ortaya çıkmaz.
-Zararlı reklamlara maruz kalma olasılığı azalır.
-Çocukların uyku problemleri yapmaması için, yatmadan 1-2 saat önce tüm cihazlar kapatılmalıdır.
-Çocuğun yatak odasında televizyon, tablet ve telefon bulundurulmamasıgereklidir.
Uyku Problemleri
İyi bir gece uykusu, sağlığın yaşamın ve sağlıklı kiloyu korumanın anahtarlarından biridir. Çok az uyuyan insanların, günde 7-8 saat uyuyan insanlardan daha fazla obez olma riskinin olduğu vurgulanmaktadır. 1998 yılında Amerikalı erişkinlerin %35’i 8 saat uyurken günümüzde ancak erişkinlerin %25’i 8 saat uyumaktadır. Amerika’da obezite sıklığının artmasında, Amerikalı erişkinlerde azalan uyku süresi de suçlanmaktadır.
-Yeterli uyumayan veya uyuma problemleri olan çocuklarda, obezite sık görülmektedir. Hatta akşam 20:00’den sonra yatan çocuklarda obezite sıklığı, saat 20:00’den önce yatanlara göre 2,5 kat daha fazla görülmektedir.
-Uyku süresinin de çocuğun yaşına uygun yeterli olması önemlidir. Yeterli uyku süresi çocuğun yaşına bağlı olarak değişmektedir: 1-2 yaş için 11-14 saat; 3-5 yaş için 10-13 saat; 6-13 yaş için 9-11 saat; 14-17 yaş için 8-10 saat.
-Yeterli uyumayan çocukların diğer çocuklara göre daha fazla acıktıkları, daha fazla yedikleri, daha fazla karın yağlanması olduğu, kolesterol yüksekliği olduğu, tansiyon yüksekliği olduğu ve kilo aldıkları saptanmıştır. Hatta yeterli süre uyumayan çocuklarda obezite sıklığı %50 daha fazla bulunmuştur.
-Yeterli uyumayan çocukların, daha çabuk yoruldukları ve fiziksel aktivitelerinin azaldığı saptanmıştır.
-Diğer taraftan yeterli uyumayan çocukların, daha fazla televizyon-tablet-telefon ile zaman geçirdikleri ve spor yapmadıkları görülmektedir.
-Son olarak yeterli uyumayan çocukların vücut ısıları düşer ve bu durumda enerji harcanması azalır.
-Diğer taraftan yeterli uyumamak, obeziteden bağımsız olarak, insülin direnci ve kalp-damar hastalıkları riskini arttırmaktadır.
Sonuç olarak çocukların yaşına uygun, süre ve kalitede uyuması önemlidir. Bu amaçla çocukların geç saatlerde kafein tüketimini sınırlamak ve dikkat dağıtıcı teknolojilerin yatak odasına sokulmaması teşvik edilmelidir.
Endokrin Bozucular
Endokrin bozucular, canlıların endokrin sistemini etkileyerek sağlığını bozan maddelerdir. Bazı endokrin bozucular, çocuklarda iştah artışına, insülin üretim-etki bozukluğuna yağ üretimine ve yağ depolanmasına neden olarak obeziteye neden olur.
Bisfenol A, fitalatlar, pestisitler, sigara, hava kirliliği, kurşun, dietilstilbestrol, monosodyumglutamat nikotin,tributiltin, poliklorlubifeniller ve dioksinlervb. endokrin bozuculara maruz kalmak, ilerleyen yaşlarda obezite, kolesterol yüksekliği, diyabette artışa neden olabilmektedir.
-Bisfenol A: Plastiklerin dayanıklılık ve esnekliğini arttırmak için dünyada en çok kullanılan kimyasallar, Bisfenol A’dır. Plastik su şişesi, içecek kutuları, su boruları, diş dolgu malzemeleri, boyalar, elektronik üürnlerde, yer döşemelerinde, oyuncaklarda, kişisel bakım malzemelerinde, tekstil ürünlerinde ve kasa fişlerinde Bisfenol A bulunmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri’nde insanların %93’ünde Bisfenol A saptanmaktadır yani olay korkunçtur. Bisfenol A, gıda ile temas eder ve gıdaların tüketilmesi ile vücutta birikmektedir. Bisfenol A, diyabet ve kalp-damar hastalıkları dahilobezite ve obezite ile ilişkili hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
-Fitalatlar: Plastik ürünlerin esneklik, şeffaflık ve dayanıklık kabiliyetinin arttırılmasında aştırılmasında fitalatlar kullanılmaktadır. Medikal malzemeler, boyalar, ambalaj malzemelri, gıda paketleri, ilaç sanayi, oyuncaklar, tekstil, elektronik malzemeler, yer döşemeleri, kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde bulunmaktadır.Fitalatlar, vücutta birikerek obezite ve obezite ile ilişkili hastalıkların ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
-Yanmayı Geciktiriciler: Mobilya, yapı malzemeleri ve elekrik-elektronik ürünlerde yanmayı azalmak için kullanılmaktadır ve bu maddelere maruziyet halinde obezite sıklığı artmaktadır.
-Parabenler: Kişisel bakım ürünlerinde, yiyecek ve ilaç endüstrisinde kullanılmaktadır ve obeziteye neden olmaktadır.
-Sigara: Gebelikte sigara içen annelerin bebekleri, normalden daha düşük doğum ağırlığına sahiptir. Ancak bu çocukların %50’den fazlasının, ilerleyen yıllarda obezite riski yüksektir. Benzer şekilde hava kirliliği ve araba egzoz dumanlarına maruz kalmak da, çocuklarda obezite gelişme riskini arttırmaktadır.
-Ağır metaller: Ağır metaller, vücutta az miktarlarda bile toksik etki gösterebilirler. Kurşun, kadmium, civa, alaminyum ve arsenik başta olmak üzere ağır metallere maruz kalmak çocuklarda hem büyüme geriliğine hem de obeziteye neden olmaktadır. Sanayileşmenin artmasıyla ağır metallere hem mesleki maruziyet, hem de atıkların çevreye salınmasına bağlı olarak çevresel maruziyet de artış meydana gelmektedir. Böcek öldürücü spreylerdeki ve pişirme araç gereçlerindeki kurşun; konserve kenarlarındaki lehim, amalgam diş dolguları, kozmetik ürünleri ve kirlenmiş denizlerdeki canlı balıklarda biriken civa miktarı; asit gidericiler ve tencere yapımında kullanılan alüminyum bu konuda akla gelen ilk örneklerdir. Yüzyıllar boyunca insanlar ağır metalleri etkilerini bilmeden takı, silah, su borusu vb çeşitli amaçlar için kullanmışlardır. Sanayileşme ile birlikte ağır metal içeren kömürlerin yakılmaya başlanması ile endüstri bölgelerindeki ağır metal kirliliği aşırı boyutlara ulaşmış ve ağır metal kirliliğinden kaynaklanan zehirlenmeler saptanmıştır.
İlaçlar
Bazı psikiyatrik ilaçlar (özellikle olanzapin ve risperidon), nöbet önleyici ilaçlar ve glukokortikoidlerdahil olmak üzere bir dizi ilaç kilo alımına neden olabilir.
Hastalıklar
Çocuklarda hipotiroidi, büyüme hormon eksikliği, Cushing Hastalığı, PolikistikOver Sendromu gibi birçok hastalık, obeziteye neden olabilir.
Çocuklarda obezite gelişimine en başta genetik faktörler etki etse de beslenme ve yaşam şeklini değiştirmek obeziteye karşı mücadelede çok etkilidir. Özellikle obezite, Tip 2 diyabet, metabolik sendrom, kalp-damar hastalıkları ve polikistikover sendromu gibi problemler sık olan ailelerde çocuklar yakından takip edilmelidir.